Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Örgütlenmeden ve Sektör Birliklerinden Sorumlu Başkanı Siy. Bilm. Mahmut KANBER, 2024'ün zorluklarına değinerek, ithalata dayalı ekonomi modeli, artan girdi maliyetleri, hayat pahalılığı, enflasyon ve plansız ekonomi politikalarının yanı sıra Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün esnafı,zanaatkarı,üreticiyi ve gelir eşitsizli yaşayan tüm kesimleri olumsuz etkilediğini vurguladı. Kanber, 2025 için gerçekçi ve sürdürülebilir bir ekonomik düzen için tüm kesimleri ortak mücadeleye ve işbirliği çağrısında bulundu.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Örgütlenmeden ve Sektör Birliklerinden Sorumlu Başkanı Siy. Bilm. Mahmut KANBER, 2024 yılını değerlendiren ve 2025 yılından beklentilerini dile getiren bir açıklama yaptı.
Kanber, 2024 yılının Kıbrıs Türk toplumu için zorlu geçtiğini belirterek, "Ülkemizde yaşanan siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar, esnaf, zanaatkar ve üreticilerimizi olumsuz etkiledi." dedi.
Yıllardır süregelen sorunların 2024 yılında da çözüme kavuşmadığını ifade eden Kanber, "Ülkemizde üretimin geliştirilmesi yerine ithalata dayalı bir ekonomi modeli benimsenmeye devam edildi. Tüccar zihniyeti, üretim kapasitesini artırmaktan ziyade, her şeyi alıp satma ve kar elde etme üzerine odaklandı. Bu durum, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki sosyo-ekonomik yapının istikrarsızlığının temel sebeplerinden biridir." şeklinde konuştu.
Girdi maliyetlerinin artışına da dikkat çeken Kanber, "Girdi maliyetlerinin her geçen yıl artması, hizmet ve üretim maliyetlerini yükseltmekte, hayat pahalılığı ve enflasyon baskısını artırmakta ve yerel üretim ile hizmetlerin pahalı olmasına neden olmaktadır. Ülke yönetiminde bulunanlar ise bu durumun kendi sorumlulukları olduğunu kabul etmekten uzak durmaktadırlar. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin ayakta kalabilmesi için gerekli planlı ve sürdürülebilir politikalar uygulanmamaktadır. 'Serbest piyasa' adı altında kuralsız bir ticaret anlayışı, Kıbrıs Türk ekonomisine ciddi zararlar vermektedir." ifadelerini kullandı.
"Ekonomi ve kalkınma politikalarının eksikliği, 'su akar yolunu bulur' mantığıyla hareket eden bir siyasi yapıya yol açmıştır." diyen Kanber, bu durumun esnaf ve zanaatkarların 2024 yılında da artan borçluluk, kapanan iş yerleri, artan işsizlik ve nitelikli iş gücü gibi sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olduğunu belirtti.
Kanber, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün de sorunları derinleştirdiğini belirterek, "Kıbrıs sorununun yıllardır çözüme kavuşturulamaması, belirsizlik ortamını besliyor ve ekonomik kalkınmanın önünde ciddi bir engel teşkil ediyor. Bu çözümsüzlük, karşılaşılan sorunların adeta bir sorunlar yumağına dönüşmesine neden oluyor." dedi.
Asgari ücret tartışmalarına da değinen Kanber, "Asgari ücret, bir ülkenin ekonomisini ve toplumunun gelir seviyesini değerlendirmede önemli bir kriterdir. Ne yazık ki, ülkemizde asgari ücret tartışmaları, hükümetin başarısız ekonomi politikalarının bir sonucudur. Asgari ücretin seviyesi, sürdürülebilir kalkınma politikaları ile piyasaların canlandırılması ve işlerin artması sonucu kendiliğinden çözülebilecek bir konudur. Ancak görüyoruz ki ülkede sürdürülebilir ve planlı kalkınma politikasının olamayışının sonuçlarını, artan hayat pahalılığı ve enflasyon baskısı altında ezilen halkımızla birlikte yaşıyoruz" dedi.
Kanber, 2025 yılına dair beklentilerini ise şu sözlerle ifade etti: "2025 yılında, realist ve yapıcı politikaların hayata geçirilmesini, esnaf, zanaatkar ve üreticilerimizin sorunlarına çözüm bulunmasını temenni ediyoruz. 2025 yılında karşılaşılabilecek zorluklara karşın, sürdürülebilir bir ekonomik düzen için dayanışma ve iş birliğine hazırız. Kıbrıs Türk halkının, yeni seçenekler ve yeni başlangıçlar yaratabileceği, mücadele dolu bir yıl geçirmesini diliyoruz."
Kanber, sözlerini şöyle tamamladı: "Unutulmamalıdır ki, siyasi tercihlerimizin sonuçları, bu olumsuz ve sürdürülemez ekonomik ve siyasi yapının devam edip etmemesinde belirleyici olacaktır. Özgün ve özgür düşünen bireylerin kolektif mücadeleyi artırarak, çoğalarak 2025 yılının Kıbrıs Türk halkına yeni umutlar getirmesi için hep birlikte mücadeleyi artırmalıyız."